Anne ve Oğul Evlendi
Yazar:
Yorum yok
9 Eylül 2010 Perşembe
Geçtiğimiz haftalarda firlandiyalı bir anne oğluyla evlendiğni açıkladı. Yaptığı basın toplantısında şöyle konuştu.
" Ben şuan 46 yaşındayım kocamla evlendim mutluydum oğlum strekon doğduktan 1 yıl sonra babasıyla şiddetli geçimsizlikten ayrıldık daha sonra hiç haber alamadık oğlumun 19lu yaşlarında ona karşı olan duygularımın değişikliğe uğradığını fark ettim onunda bana bakışı değişmeye başladı 2 yıl sonra birbirimize ait olduğumuzu anladık ve evlendik."
-Size karşı çıkan oldumu?
"Tabi ama biz birbirimize aidiz kimse bizi ayıramaz gerekirse dünyayı karşımıza alırız."
-İlerideki planınız ne?
"Çocuk düşünüyoruz :!
-Oğlunuzla cinsel ilişkide bulundunuzmu?
"Bir kaç kez ve hiç pişman deilim....
Tuhaf bir cep telefonu
Yazar: MerCys
Yorum yok
Takma dişler arasına gizlenmiş telefonu kullananlar galiba Punk tarzı takılan insanlar olmalı. Onlardan başka kullanıcısı olmaz galiba bu telefonun...
Fil Kadın
Yazar: MerCys
Yorum yok
Yüzü ve vücudu incecik bir yapıya sahip olan kadının belden aşağısını görenler gözlerine inanamıyor.
Milyonda bir görülen hastalığa yakalanan Mendy Sellars, yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamadı...
Dünyada çok az kişide görülen 'Fil Adam' hastalığına yakalanan ve 'Fil Kadın' diye nitelendirilen 31 yaşındaki Mandy Sellars, anormal bir şekilde büyüyen bacakları ve ayakları yüzünden kendisiyle nasıl dalga geçildiğini ağlayarak anlattı.
Ayaklarının çevresi 89 santimetre olan ve yaklaşık 102 kilo gelen Mandy Sellars, dünyadaki 120 Proteus Sendrom hastasından birisi.
İngiltere'nin ITV kanalında bir programına konuk olan Mandy, “Büyükler çok incitici olabiliyorlar. Bir restoranda birisi aniden ağzından kaçırarak. Şu ayakların büyüklüğüne bakın!” demişti.
Milyonda bir görülen hastalığa yakalanan Mendy Sellars, yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamadı...
Dünyada çok az kişide görülen 'Fil Adam' hastalığına yakalanan ve 'Fil Kadın' diye nitelendirilen 31 yaşındaki Mandy Sellars, anormal bir şekilde büyüyen bacakları ve ayakları yüzünden kendisiyle nasıl dalga geçildiğini ağlayarak anlattı.
Ayaklarının çevresi 89 santimetre olan ve yaklaşık 102 kilo gelen Mandy Sellars, dünyadaki 120 Proteus Sendrom hastasından birisi.
İngiltere'nin ITV kanalında bir programına konuk olan Mandy, “Büyükler çok incitici olabiliyorlar. Bir restoranda birisi aniden ağzından kaçırarak. Şu ayakların büyüklüğüne bakın!” demişti.
Kocaman Balinayı Doğradılar
Yazar: MerCys
Yorum yok
Kocaman Balinayı dilim dilim doğradılar. Öldükten sonra mı doğradılar yoksa yemek için mi öldürdüler belli değil. Yorum sizin.
Yüzünden 6 kg tümör alındı
Yazar: MerCys
Yorum yok
15 yaşındaki Vietnamlı Lai Thi Dao'nun yüzünde çok ender görülen bir tümor çıktı. Amerika Miami Florida Üniversitesi'nde 14 saatlik bir operasyonla Lai Thi Dao'nun yüzündeki tümör alındı.
Çinliler Kürtaj Skanladı!
Yazar: MerCys
Yorum yok
Çinde 60-70$ karşılığı 2-4 aylık bebekler aldırılıyor ve ünlü restorantlara satılarak bu ölü bebekler yemek yapılıyor. Bir insanı yemek vahşiliktir,barbarlıktır. Bu alınan canların hesabını kim verecek?
Tarih Boyunca Denenmiş Öldürme Teknikleri!
İspanyol eşeği: Mahkum, eşek biçiminde yapılmış bir kütük düzeneğe oturtulur, ayaklarına giderek artan ağırlıklar bağlanırdı. Sonunda mahkum ikiye bölünerek ölürdü.
Toptan atılma: Bazen mahkum, bir topun ağzına bağlanır ve top ateşlendiğinde mermi kişinin bedeninin içinden geçerdi. Bazen de mahkum büyük bir topun içine mermi niyetine yerleştirilir, sıkıştırılmış barut ateşlendiğinde paramparça olurdu.
Tekerlek: Tekerlekler çok değişik biçimlerde kullanıldı. Örneğin, kişi özel yapılmış dev bir tekerliğin dış kenarına bağlanıyor ve sivri kazıkların ya da bir tepenin üzerinden aşağı yuvarlanıyordu.
Demir kadın: Kadın biçiminde, bir insanın ancak sığacağı büyüklükte yapılan tabutların içi sivri demirlerle donatılıyor. Mahkum bu tabutun içine konularak kapağı kapatılıyor.
Sarkaç: Kişi bir masaya sırtüstü yatırılıp bağlanıyor. Çok büyük, ağır ve keskin bir baltanın bağlandığı sarkaç mahkumun üzerinde sallanmaya başlıyor. Sarkacın ipi yavaş yavaş bırakılarak, her salınımda mahkumun bedeninin doğranması sağlanıyor.
Demir kap: İçine fareler doldurulan büyükçe demir bir kap, açık ağzı karın bölgesine gelecek şekilde mahkumun vücuduna yerleştiriliyor. Ardından bu kap ısıtılıyor. Fareler can havliyle mahkumun karnını kemirip kaçacak yer arıyor. Böylece mahkum iç organları fareler tarafından kemirilerek ölüyor.
Germe: Tarih boyunca mahkumların el ve ayakları bağlanarak gerdirmek yöntemiyle ölmesini sağlayan değişik mekanik yöntemler geliştirildi.
Böceklerle öldürme: Kişinin zemine sabitlenmesi, üzerine bal gibi tatlıların sürülmesi ve böcekler tarafından yenilmeye bırakılması gibi pek çok türü var.
Atlarla parçalama: Mahkum kol ve bacaklarından, 4 ayrı yöne koşturulacak olan atlara bağlanırdı. Ardından atlar koşturulurdu.
Kafa kesme: Bu infaz yöntemi 16 ve 17'nci yüzyılda Avrupa'da ölüm cezasının en insancıl yolu olarak kullanılmıştır. 1789 Fransız devriminde ise kafa kesmek için Giyotin adlı özel alet geliştirildi. Giyotin, Fransa'da uzun yıllar kullanıldı.
Öldüresiye dövme: Bu yöntemin son örneği, sahipleri tarafından ölünceye kadar dövülen Amerikalı kölelerdir.
Kaynatma: Ortaçağ'da popüler olan yöntem. İnsanlar bağlanarak, ağır ağır ısıtılan dev kazanlarda haşlandı.
Gömme: Çağlar boyunca tüm dünyada yaygın olarak kullanıldı. Örneğin, Hindistan'da kadınlar boyunlarına kadar kuma gömüldü ve kafası güneşte pişmek üzere terk edildi. Arap ülkelerinde de yaygın biçimde kullanıldı.
Yakma: Avrupa'da inançsızlar, cadılar ve iffetsiz kadınlara engizisyon döneminde sıklıkla uygulanırdı. Mahkum bir kazığa bağlanır ve çevresinde ateş yakılırdı.
Vahşi hayvanlara atılma: İlk Hristiyanlar aslanlara atılıyordu.
Deri yüzme: Keskin bir bıçakla canlı canlı suçlunun tüm derisi yüzülüyordu. Deri solunumu duran mahkumu acılı ve uzun bir ölüm bekliyordu.
Parçalanma: Mahkum henüz canlıyken balta, satır ya da testerelerle parçalara ayrılıyordu. Arap ülkelerinde 20'nci yüzyılda bile biçimde uygulandı. En son Suudi Arabistan yetkilileri, 1987 yılında Kabe'yi basan bir grubu bu şekilde öldürdü.
Kazığa oturma: Bilek kalınlığında bir kazık, mahkumun kuyruk sokumundan başlayarak ensesine kadar sokulurdu. Kazığın omurilik ve iç organlara zarar vermemesine özen gösterilirdi. Ardından kazık mahkumla birlikte dikilir ve mahkumun ölmesi günler sürerdi.
Demir sandalye/Demir yatak: Bu demir eşyalar iyice beslenmiş bir ateşle çevreleniyor ve bunların üzerindeki kişiler ölünceye kadar kızartılıyordu.
Boğma: Çok değişik biçimlerde kullanılmıştır. En yaygın olanı denizdir. Belki de en iyi bilinen varyasyonu cadı testidir. Su eğer kadını reddederse kadın yüzer. Bu da kadının suçlu olduğunu gösterir ve infaz edilirdi. Eğer su kadını kabul ederse kadın boğulur ve bu da kadının suçsuz olduğunu gösterir.
Zehir: İlginçtir ki zehir, infazın yaygın bir biçimi olmamıştır. Zehirin en çok tanınan kurbanı, baldıran zehirini içmeye zorlanan Sokrates'tir.
Ezme: Mahkum zemine yatırılır ve üzerine aşama aşama ağır taşlar yerleştirilirdi. Mahkumun nefessiz kalarak öldüğü bu yöntemde, cellat, ölüm zamanını istediği gibi uzatabilirdi.
Testereyle kesme: Suçlu testere ile ikiye bölünür.
Yüksekten atma: Mahkum yüksek bir uçurum ya da kale burcundan aşağı atılır.
Çuvala koyma: Suçlu yılan, akrep, kedi, köpek gibi hayvanlarla büyük bir çuvalın içine konurdu.
Aç bırakma: Kişi bir hücre ya da kafese konur ve yiyecek verilmez.
İki ağaçla ikiye ayırma: İki ağaç, birbirlerine doğru çekilir, mahkum bir kol ve bacağı bir ağaca, diğer kol ve bacağı da diğer ağaca bağlanırdı. Ağaçlar bırakılınca mahkum gerdirilmiş olur ve acı içinde ölürdü.
Garotte: Askı ve idamın karışımı bir yöntem. Bir ucu duvara tutturalan ipin diğer ucuda mahkumun boynuna dolanır. Mahkum itilerek, çekilerek ya da ayakları kaldırılarak boğulur.
Sürükleme: Kişi bir ata bağlanır ve ölene kadar sürüklenir.
Su veya civa ölümü: Mahkum ölünceye kadar su veya civa içmeye zorlanır.
Okla vurma: Vikingler tarafından uygulanmıştır. Acıyı uzatmak için ölümcül olmayan bölgeleri hedef almışlardır.
Taşlama: Kişi, ölene kadar taşlanır. Taşlamada, kişinin üyesi olduğu topluluk da bu taşlamaya yardımcı olurdu. Arap ülkelerinde yakın zamana kadar kullanıldı.
Yarma: Suçlu kendindeyken gövdesi açılır ve iç organlar tek tek çıkartılıp, kendisine gösterilirdi..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)